Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | yer yer görülen | sporadial adj. |
Pathology | ||
Pathology | yer yer görülen | sporadical adj. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | bir faaliyet veya ilgi alanının merkezi olarak görülen yer | mekka n. |
General | yer üstünde görülen | superterrene adj. |
General | yer üstünde görülen | superterrestrial adj. |
Optics | ||
Optics | tek gözle görülen bir cismin bariz şekilde yer değiştirmesi | optical parallax n. |
Astronomy | ||
Astronomy | güney gökkürede yer alan, oğlak ve hintli takımyıldızları arasında görülen ve mikroskop şekli ile temsil edilen bir takımyıldızı | microscopium n. |
Social Sciences | ||
Social Sciences | avustralya'da medeniyetin bittiği yer olarak görülen hayali bir çizgi | black stump [australia] n. |
Geography | ||
Geography | dağ, nehir, uçurum gibi yer şekillerinde görülen keskin hatlı oyuk veya viraj | rincon n. |
Entomology | ||
Entomology | kuzey amerika'da görülen, tütün ve yer fıstığına zarar veren bir kirpikkanatlı böcek | tobacco thrips (frankliniella fusca) n. |